1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI (1)(2)(3)
Kanun Numarası :
2709
Kabul Tarihi :
18/10/1982
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı :
17863 (Mükerrer)
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt
: 22 Sayfa : 3
Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız
“Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri
Külliyatı”, Cilt 2 Sayfa : 1345
B A Ş L A N G I Ç (4)
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk
Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin
kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik
anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip
şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi
ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü,
egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına
kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen
hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına
çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında
üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin
kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği
olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin,
Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi
ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve
medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği
olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle
karıştırılamayacağı; (5)
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve
hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür,
medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi
varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
Anayasa; Kurucu Meclis tarafından 18/10/1982’de Halkoylamasına sunulmak üzere
kabul edilmiş ve 20/10/1982 tarihli ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmış; 7/11/1982’de Halkoylamasına sunulduktan sonra 9/11/1982 tarihli ve
17863 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de
yeniden yayımlanmıştır.
(2) 7/5/2010
tarihli ve 5982 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 12/9/2010
tarihinde Halkoyuna sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 22/9/2010 tarihli ve
846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanmıştır.
(3) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 16/4/2017
tarihinde Halkoyuna sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 27/4/2017 tarihli ve
663 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 27/4/2017 tarihli ve 30050 Mükerrer
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
(4) Anayasa’nın
Başlangıç metni 23/7/1995 tarih ve 4121 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile değiştirilmiş
ve metne işlenmiştir.
(5) Bu fıkrada geçen, “Hiçbir düşünce ve
mülahazanın” ibaresi, 3/10/2001 tarih ve 4709 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle
“Hiçbir faaliyetin” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve
iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde,
nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu,
birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve
kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta
sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine
hakları bulunduğu;
FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne
ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere.
TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk
evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.
BİRİNCİ
KISIM
GENEL ESASLAR
I. Devletin şekli
Madde
1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II.
Cumhuriyetin nitelikleri
Madde
2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve
adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine
bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve
sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin
bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti
Madde
3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay
yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı "İstiklal Marşı"dır.
Başkenti Ankara'dır.
IV.
Değiştirilemeyecek hükümler
Madde
4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet
olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3
üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
V. Devletin temel amaç ve görevleri
Madde
5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin
bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve
demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu
sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet
ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal
engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli
şartları hazırlamaya çalışmaktır.
VI. Egemenlik
Madde
6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu
esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette
hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ
kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
VII. Yasama yetkisi
Madde
7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet
Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.
VIII. Yürütme yetkisi ve görevi
Madde
8 – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu
tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.
IX. Yargı yetkisi (1)
Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve
tarafsız mahkemelerce kullanılır.
X. Kanun önünde
eşitlik
Madde
10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi
inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde
eşittir.
(Ek
fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir.
Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu
maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
(Ek
fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife
şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler
eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa
imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün
işlemlerinde (…)(2) kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak
hareket etmek zorundadırlar. (2)
XI. Anayasanın
bağlayıcılığı ve üstünlüğü
Madde
11 – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını,
idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk
kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
İKİNCİ KISIM
TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği
Madde
12 – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez,
vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma,
ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.
II.
Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması
Madde 13 – (Değişik:
3/10/2001-4709/2 md.)
Temel hak
ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.
Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve
lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye
kullanılamaması
Madde
14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.)
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri,
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına
dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler
biçiminde kullanılamaz.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle, bu maddede yer alan “bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve
tarafsız” ibaresi eklenmiştir.
(2) 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle; bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve
her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiş ve metne
işlenmiştir. Daha sonra aynı ibare; Anayasa Mahkemesi’nin 5/6/2008 tarihli ve
E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
Anayasa
hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere,
Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya
Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir
faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.
Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar
hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.
IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının
durdurulması
Madde
15 – Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde,
milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun
gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen
durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı
tedbirler alınabilir.
Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da,
savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (…)dışında, kişinin
yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din,
vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz;
suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya
kadar kimse suçlu sayılamaz. (1)
V.
Yabancıların durumu
Madde
16 – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası
hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Kişinin Hakları ve Ödevleri
I.
Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı
Madde
17 – Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve
geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller
dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve
tıbbi deneylere tabi tutulamaz.
Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse
insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.
(…)(1) meşru müdafaa hali, yakalama
ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün
kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması, sıkıyönetim veya
olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında
silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen
öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.
II.
Zorla çalıştırma yasağı
Madde
18 – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere
hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde
vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı
alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları,
zorla çalıştırma sayılmaz.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 7/5/2004
tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, 15 inci maddenin ikinci
fıkrasında yer alan “ile, ölüm cezalarının infazı” ve aynı Kanunun 3 üncü
maddesiyle de 17 nci maddenin dördüncü fıkrasının başında geçen, ”Mahkemelerce
verilen ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali ile” ibareleri madde
metinlerinden çıkartılmıştır.
III. Kişi hürriyeti ve güvenliği
Madde
19 – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen:
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı
cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının
veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması
veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne
çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike
teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri
veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı
için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine
getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da
hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin
yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun
bırakılamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan
kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini
önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda
gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan
yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde
yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama
veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun
hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hakim
huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
(Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/4
md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi,
tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi
için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün
içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı
olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim
ve savaş hallerinde uzatılabilir.
(Değişik
fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı,
yakınlarına derhal bildirilir.
Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde
yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme
hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır
bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye
bağlanabilir.
Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti
kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu
kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak
amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin
uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe
ödenir.
IV. Özel
hayatın gizliliği ve korunması
A. Özel hayatın gizliliği
Madde
20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini
isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine
dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle:
3/10/2001-4709/5 md.)(…)
(Değişik fıkra:
3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik,
kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın
korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri
veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine
bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla
yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel
kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli
hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat
içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin
korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel
veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini
veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp
kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen
hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına
ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.
B. Konut
dokunulmazlığı
Madde
21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.)
Kimsenin
konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi,
genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak
usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin
yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve
buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde
görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz
saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
C. Haberleşme hürriyeti
Madde 22 – (Değişik: 3/10/2001-4709/7 md.)
Herkes,
haberleşme hürriyetine sahiptir.
Haberleşmenin gizliliği esastır.
Millî
güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel
ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim
kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça;
haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı
yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını
kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar.
İstisnaların
uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir.
V.
Yerleşme ve seyahat hürriyeti
Madde
23 – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek,
sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi
gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve
kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
(Değişik fıkra: 7/5/2010-5982/3 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç
soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak
sınırlanabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme
hakkından yoksun bırakılamaz.
VI. Din ve vicdan hürriyeti
Madde
24 – Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak
şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere
katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve
kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin
gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve
ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun
dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de
kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya
hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi
veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun
dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve
kötüye kullanamaz.
VII. Düşünce ve
kanaat hürriyeti
Madde
25 – Herkes, düşünce ve
kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse,
düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle
kınanamaz ve suçlanamaz.
VIII. Düşünceyi
açıklama ve yayma hürriyeti
Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya
başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.
Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da
vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya
benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik,
kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi
ve milleti ile bölünmez
bütünlüğünün korunması, suçların
önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce
belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel
ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya
yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla
sınırlanabilir. (1)
(Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.)
Haber ve
düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler,
bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma
hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
(Ek
fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin
kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.
IX. Bilim ve
sanat hürriyeti
Madde 27 – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme,
açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3
üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz.
Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye
girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir.
X. Basın ve
yayımla ilgili hükümler
A. Basın
hürriyeti
Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin
alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.
(Mülga
ikinci fıkra: 3/10/2001-4709/10 md.)
Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini
sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın
26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır.
Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma
veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin
bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı
amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca
sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hakim kararıyle; gecikmesinde sakınca
bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir.
Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde
yetkili hakime bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde
onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya "Bu
hürriyetlerin kullanılması," ibaresinden sonra gelmek üzere "millî
güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve
Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması," ibareleri
eklenmiştir.
Yargılama görevinin amacına uygun olarak
yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından
verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.
Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun
gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde
hakim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli
güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi
bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili
kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu
kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı
en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır.
Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma
veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır.
Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar,
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel
ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma
halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli
yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hakim
kararıyla toplatılır.
B. Süreli ve süresiz yayın hakkı
Madde
29 – Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat
yatırma şartına bağlanamaz.
Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun
gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi
yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tesbiti halinde yetkili
merci, yayının durdurulması için mahkemeye başvurur.
Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları,
mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir.
Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya
zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz.
Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu
tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı
kurumların araç ve imkanlarından eşitlik esasına göre yararlanır.
C. Basın
araçlarının korunması
Madde
30- (Değişik: 7/5/2004-5170/4 md.)
Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak
kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu
gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.
D. Kamu tüzel
kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı
Madde
31 – Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki
basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir.
Bu yararlanmanın şartları ve usulleri kanunla düzenlenir.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/11 md.) Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve
sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını,
düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici
kayıtlar koyamaz.
E.
Düzeltme ve cevap hakkı
Madde
32 – Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve
şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar
yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir.
Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa,
yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından ilgilinin müracaat
tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir.
XI.
Toplantı hak ve hürriyetleri
A. Dernek kurma
hürriyeti
Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.)
Herkes,
önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma
hürriyetine sahiptir.
Hiç kimse
bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.
Dernek
kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi,
genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması
sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Dernek
kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda
gösterilir.
Dernekler,
kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten
alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya
suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede
sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile
yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin
onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu
idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
Birinci
fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve
görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar
getirilmesine engel değildir.
Bu madde
hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.
B.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
Madde
34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.)
Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız
toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve
gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî
güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel
ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla
sınırlanabilir.
Toplantı ve
gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve
usuller kanunda gösterilir.
XII.
Mülkiyet hakkı
Madde
35 – Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına
aykırı olamaz.
XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler
A. Hak arama hürriyeti
Madde
36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle
yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil
yargılanma hakkına sahiptir.(1)
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki
davaya bakmaktan kaçınamaz.
B.
Kanuni hakim güvencesi
Madde
37 – Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci
önüne çıkarılamaz.
Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden
başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü
merciler kurulamaz.
C. Suç
ve cezalara ilişkin esaslar
Madde
38 – Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç
saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman
kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin
sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri
ancak kanunla konulur.
Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse
suçlu sayılamaz.
Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen
yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı
olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.
Ceza sorumluluğu şahsidir.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse,
yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı
özgürlüğünden alıkonulamaz.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/15 md; Mülga fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.)
(Değişik
onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası
verilemez.
İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu
doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu
hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(Değişik
son fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın
gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı
bir ülkeye verilemez.
XIV.
İspat hakkı
Madde
39 – Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve
hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan
hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun
dışındaki hallerde ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup
olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata
razı olmasına bağlıdır.
XV.
Temel hak ve hürriyetlerin korunması
Madde 40 – Anayasa
ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama
geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/16 md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun
yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu fıkraya, 3/10/2001 tarih ve 4709
sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle “savunma” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile
adil yargılanma” ibaresi eklenmiştir.
Kişinin, Resmî görevliler tarafından vaki
haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir.
Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler
I.
Ailenin korunması ve çocuk hakları (1)
Madde
41 – Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe
dayanır. (2)
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle
ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını
sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek
yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki
kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
(Ek
fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı
çocukları koruyucu tedbirleri alır.
II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
Madde
42 – Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir
ve düzenlenir.
Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve
inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin
gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim
yerleri açılamaz.
Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat
borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için
zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı
olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak,
kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa
Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile. )
Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı
öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka
yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime
ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.
Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim,
öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler
her ne suretle olursa olsun engellenemez.
Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim
kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.
Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille
eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir.
Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
maddenin kenar başlığı “I. Ailenin korunması” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982
sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) Bu
fıkraya, 3/10/2001 tarih ve 4709 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, “ve eşler
arasında eşitliğe dayanır” ibaresi eklenmiştir.
III. Kamu yararı
A. Kıyılardan yararlanma
Madde
43 – Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve
göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu
yararı gözetilir.
Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış
amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve
şartları kanunla düzenlenir.
B.
Toprak mülkiyeti
Madde
44 – Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve
geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter
toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli
tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre
toprağın genişliğini tesbit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı
bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların
küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras
hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle
mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan
toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
C.
Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması
Madde
45 – Devlet, tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı
kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine
uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve
hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin
sağlanmasını kolaylaştırır.
Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin
değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken
tedbirleri alır.
D. Kamulaştırma
Madde
46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.)
Devlet ve
kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını
peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya
bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar
üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma
bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir.
Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân
projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların
korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme
şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde,
taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak
ödenir.
Kamulaştırılan
topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının
bedeli, her halde peşin ödenir.
İkinci
fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş
kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz
uygulanır.
E. Devletleştirme ve Özelleştirme (1)
Madde
47 – Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu
yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir.
Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden
yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir.
(Ek
fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve
diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların
özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir.
(Ek
fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer
kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin
özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırabileceği veya
devredebileceği kanunla belirlenir.
IV.
Çalışma ve sözleşme hürriyeti
Madde
48 – Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine
sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.
Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin
gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde
çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin
kenar başlığı “E Devletleştirme” iken 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunla
metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
V. Çalışma ile ilgili hükümler
A. Çalışma hakkı ve ödevi
Madde
49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek,
çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı
desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve
çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
(Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.)
B. Çalışma
şartları ve dinlenme hakkı
Madde
50 – Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi
yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.
Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.
Ücretli
hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla
düzenlenir.
C. Sendika kurma hakkı
Madde
51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.)
Çalışanlar
ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve
menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve
üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme
haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten
ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika
kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi,
genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Sendika
kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda
gösterilir.
(Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.)
İşçi
niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna
ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Sendika ve
üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel
niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.
D. Sendikal faaliyet
Madde
52 – (Mülga: 23/7/1995-4121/3 md.)
VI. Toplu iş
sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt
A. Toplu
iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı (1)
Madde
53 – İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal
durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma
hakkına sahiptirler.
Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı
kanunla düzenlenir.
(Ek
fıkra: 23/7/1995-4121/4 md.; Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.)
(Mülga
dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin kenar başlığı “A. Toplu iş sözleşmesi hakkı” iken, 7/5/2010
tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
(Ek
fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu
sözleşme yapma hakkına sahiptirler.
(Ek
fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık
çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu
Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.
(Ek
fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları,
toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve
yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu
Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer
hususlar kanunla düzenlenir.
B. Grev
hakkı ve lokavt
Madde
54 – Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık
çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin
lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla
düzenlenir.
Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına
aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde
kullanılamaz.
(Mülga
üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.)
Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya
ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir.
Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya
ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca
çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem
Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş
sözleşmesi hükmündedir.
Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri
kanunla düzenlenir.
(Mülga
yedinci fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.)
Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları,
greve katılanlar tarafından hiç bir şekilde engellenemez.
VII. Ücrette adalet sağlanması
Madde
55 – Ücret emeğin karşılığıdır.
Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun
adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları
için gerekli tedbirleri alır.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları
ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur.
VIII. Sağlık, çevre ve konut
A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması
Madde
56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına
sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak
ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh
sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi
artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden
planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki
sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine
getirir.
Sağlık
hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık
sigortası kurulabilir.
B. Konut
hakkı
Madde 57 – Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını
gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri
alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler.
IX. Gençlik ve spor
A.Gençliğin
korunması
Madde 58 – Devlet,
istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında,
Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve
gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden,
uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve
cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.
B. Sporun
geliştirilmesi ve tahkim (1)
Madde
59 – Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh
sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik
eder.
Devlet başarılı sporcuyu korur.
(Ek fıkra: 17/3/2011-6214/1 md.) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine
ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna
başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir
yargı merciine başvurulamaz.
X.
Sosyal güvenlik hakları
A.
Sosyal güvenlik hakkı
Madde
60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli
tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.
B.
Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler:
Madde
61 – Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle,
malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi
sağlar.
Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum
hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır.
Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet
yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir.
Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma
kazandırılması için her türlü tedbiri alır.
Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri
kurar veya kurdurur.
C.
Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları
Madde
62 – Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile
birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal
güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda
dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır.
XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının
korunması
Madde
63 – Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve
değerlerinin korunmasını sağlar, bu
amaçla destekleyici ve teşvik edici
tedbirleri alır.
Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet
konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine
yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.
XII. Sanatın ve sanatçının korunması
Madde
64 – Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat
eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat
sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.
XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin
sınırları (2)
Madde
65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.)
Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa
ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri
gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
kenar başlığı “Sporun geliştirilmesi” iken, 17/3/2011 tarihli ve 6214 sayılı
Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) Bu
kenar başlığı ”Sosyal ve ekonomik hakların sınırı” iken, 3/10/2001 tarihli ve
4709 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Siyasi Haklar ve Ödevler
I. Türk vatandaşlığı
Madde
66 – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes
Türktür.
Türk
babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga
ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.)(…)
Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla
kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.
Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir
eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.
Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve
işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.
II.
Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları
Madde
67 – Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme,
seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette
bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli,
tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve
denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy
hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı
seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir.
Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile
askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza
infaz kurumları ve tutuk evlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve
dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim
Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi
altında yapılır.(1)
(Değişik:
23/7/1995-4121/5 md.) Seçim
kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak
biçimde düzenlenir.
(Ek: 3/10/2001-4709/24 md.) Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.
III.
Siyasi partilerle ilgili hükümler
A. Parti
kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma (2)
Madde
68 – (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.)
Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne
göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi
olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın
vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasi partiler önceden izin almadan
kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına,
ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine,
millet
egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf
veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve
yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan
"askerî öğrenciler," ibaresinden sonra gelmek üzere "taksirli
suçlardan hüküm giyenler hariç" ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan
“bulunan tutukluların seçme haklarını kullanmalarında” ibaresi, “oy
kullanılması ve” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) Bu
madde başlığı 23/7/1995 tarih ve 4121 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile değiştirilmiş
ve metne işlenmiştir.
Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek
yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki
görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu
görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri
siyasi partilere üye olamazlar.
Yüksek
öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla
düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları
dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek
öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler.
Yüksek
öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar
kanunla düzenlenir
Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve
hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının
ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.
B.
Siyasi partilerin uyacakları esaslar
Madde
69 – (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.)
Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi
düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin
uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasi partiler, ticari faaliyetlere
girişemezler.
Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin
amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin
kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde
uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim
görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu
denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak
karara bağlanır.
Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68
inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli
kapatma kararı verilir.
Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası
hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu
nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince
tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek
cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o
partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük
kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye
Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen
veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti
organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı
haline gelmiş sayılır.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli
kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin
Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli
kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan
veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin
temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak
yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi,
yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve
Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi
partiler temelli olarak kapatılır.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.)
Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da
Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî
partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar
çerçevesinde kanunla düzenlenir.
IV. Kamu
hizmetlerine girme hakkı
A.
Hizmete girme
Madde
70 – Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği
niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.
B. Mal bildirimi
Madde
71– Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu
bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme
organlarında görev alanlar, bundan istisna edilemez.
V. Vatan hizmeti
Madde
72 – Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin
Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya
getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.
VI. Vergi ödevi
Madde
73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre,
vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı,
maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin
hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik
yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.
VII.
Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı (1)(2)
Madde
74 – Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla
Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve
şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı
ile başvurma hakkına sahiptir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
maddenin kenar başlığı “VII. Dilekçe
hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasına
"Vatandaşlar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve karşılıklılık
esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar" ibaresi
eklenmiştir.
Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu,
gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. (1)
(Mülga
üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.)
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu
denetçisine başvurma hakkına sahiptir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak
kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri
inceler.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının
üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü
oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için
dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu
Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı
işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve
özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI
BİRİNCİ BÖLÜM
Yasama
I.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
A.
Kuruluşu: (2)
Madde
75 – (Değişik: 23/7/1995-4121/8 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla
seçilen altıyüz milletvekilinden
oluşur.
B. Milletvekili seçilme yeterliliği (3)(4)
(5)
Madde 76 – Onsekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili
seçilebilir. (3)(4)
En az
ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle ilişiği olanlar, kamu
hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla
hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap,
rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı
iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara
fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu
gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa
uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. (5)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "sonucu"
ibaresinden sonra gelmek üzere "gecikmeksizin" ibaresi eklenmiştir.
(2) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 2 nci
maddesiyle, bu maddede yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde
değiştirilmiştir.
(3) Bu
fıkrada geçen “Otuz“ ibaresi, 13/10/2006 tarihli ve 5551 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle “Yirmibeş“ olarak değiştirilmiştir.
(4) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci
fıkrasında yer alan “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde, ikinci fıkrasında yer
alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle
ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.
(5) Bu
fıkrada geçen “ideolojik veya anarşik eylemlere” ibaresi, 27/12/2002 tarihli ve
4777 sayılı Kanunla “terör eylemlerine” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
Hakimler ve
savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki
öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının
memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği
taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden
çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler.
C. Türkiye
Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının seçim dönemi (1)
Madde 77 – (Değişik:
21/1/2017-6771/4 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı
seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır.
Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli
çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama
yapılır.
D.
Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler (2)
Madde
78 – Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan
görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye
bırakılmasına karar verebilir.
Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa,
erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde
boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir
defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak,
boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara
seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir.
Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi
yapılamaz.
(Ek
fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.) Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir
ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması
halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim
yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin
üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.
E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi
Madde
79 – Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi
altında yapılır.
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin
düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve
yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün
yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı
seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim
Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz. (1)(2)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu madde başlığı “ C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemi”
iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) Bu
madde başlığı “D. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması
ve ara seçimleri” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim
kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek
üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi
üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir.
Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir
başkanvekili seçerler.
Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan
seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim
Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler.
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların
halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, işlemlerinin
genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre
olur. (1)(2)
F.
Üyelikle ilgili hükümler
1. Milletin temsili
Madde
80 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi
veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler.
2.
Andiçme
Madde
81 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken
aşağıdaki şekilde andiçerler:
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını
vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız
egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete
ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı,
milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel
hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma;
büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim".
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 31/5/2007
tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle; bu fıkrada geçen “halkoyuna
sunulması” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanının halk tarafından
seçilmesi” eklenmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 23/5/1987
tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında
Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 16/6/2007 tarihli ve 26554 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla değişik
31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı
Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan
halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı
31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
3. Üyelikle
bağdaşmayan işler
Madde
82 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu
tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu
tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve
ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu
yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti
olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve
bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim
ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt
işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik
yapamazlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme
organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı Resmî veya özel herhangi bir
işle görevlendirilemezler. Bir üyenin belli konuda ve altı ayı aşmamak üzere
Bakanlar Kurulunca verilecek geçici bir görevi kabul etmesi, Meclisin kararına
bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile
bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir.
4.
Yasama dokunulmazlığı
Madde
83 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis
çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o
oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar
alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu
tutulamazlar.
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği
ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya
çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve
seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü
maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam
durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek
zorundadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında,
seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi,
üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.
Tekrar seçilen milletvekili hakkında
soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına
bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti
gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar
alınamaz.
5.
Milletvekilliğinin düşmesi (1)
Madde
84 – (Değişik: 23/7/1995-4121/9 md.)
İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin
düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık
Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca
kararlaştırılır.
Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya
kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula
bildirilmesiyle olur.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
madde başlığı, 23/7/1995 tarih ve 4121 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle
bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu
üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir.
Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz
olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye
tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.
(Mülga
son fıkra: 7/5/2010-5982/9 md.)
6. İptal
istemi
Madde
85 – (Değişik: 23/7/1995-4121/10 md.)
Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya
milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına
göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı
tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer
milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla
iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini
onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar.
7. Ödenek ve
yolluklar (1)
Madde
86 – (Değişik birinci cümle: 21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla
düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı en
yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının
yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile
ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam
eder.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine
ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C.Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri
ödemelerin kesilmesini gerektirmez.(1)
Ödenek ve
yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir.
II. Türkiye
Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri
A. Genel
olarak (2)(3)
Madde 87 – Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri,
kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve bakanları
denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma
yetkisi vermek; bütçe ve kesinhesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek;
para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların
onaylanmasını uygun bulmak, (...) (2)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına (…)(3) karar vermek ve Anayasanın
diğer maddelerinde ön görülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine
getirmektir. (3)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/11/2001
tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci
fıkrasının sonuna “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri
T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri
halinde ilgileri devam eder.” ibaresi eklenmiş ve ikinci fıkrasında yer alan
“Sosyal güvenlik kuruluşları” ibaresi “T.C. Emekli Sandığı” olarak
değiştirilmiştir.
(2) 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle, bu maddenin birinci
fıkrasında yer alan "Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiillerden dolayı
hüküm giyenler hariç olmak üzere," ibaresi kaldırılmış; "genel ve
özel af ilanına" ibaresinden önce gelmek üzere "Türkiye Büyük Millet
Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile" ibaresi
eklenmiştir.
(3) Bu fıkrada yer alan, “,mahkemelerce verilip
kesinleşen ölüm cezalarının yerine getirilmesine” ibaresi, 7/5/2004 tarihli ve
5170 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle madde metninden çıkartılmıştır.
B.
Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi
Madde
88 – Kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri
yetkilidir.
Kanun tasarı ve tekliflerinin Türkiye Büyük
Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları içtüzükle düzenlenir.
C. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması (1)
Madde
89 – Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen
kanunları onbeş gün içinde yayımlar.
Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun
bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe
ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/29 md.) Cumhurbaşkanınca
kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun
bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir. (1)
Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen
kanunu aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri
gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen
kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir.
Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler
saklıdır.
D.
Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma
Madde
90 – Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve
milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri
düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından
bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki
mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu
takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük
Millet Meclisinin bilgisine sunulur.
Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama
andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari,
teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması
zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya özel
kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe
konulamaz.
Türk
kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci
fıkra hükmü uygulanır.
Usulüne
göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar
hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne
göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası
andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle
çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
E. Kanun
hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme
Madde
91 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun
hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü
haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci
bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü
bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle
düzenlenemez.
Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde
kararnamenin, amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi
içinde birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir.
Bakanlar Kurulunun istifası, düşürülmesi veya
yasama döneminin bitmesi, belli süre için verilmiş olan yetkinin sona ermesine
sebep olmaz.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasına
"Yayımlanmasını" ibaresinden sonra gelmek üzere "kısmen veya
tamamen" ibaresi eklenmiştir.
Kanun hükmünde kararnamenin, Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından süre bitiminden önce onaylanması sırasında, yetkinin
son bulduğu veya süre bitimine kadar devam ettiği de belirtilir.
Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde,
Cumhurbaşkanının Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde
kararname çıkarmasına ilişkin hükümler saklıdır.
Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazetede
yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi
olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları
gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun
hükmünde kararnameler, Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel
Kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet
Meclisine sunulmayan kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince
reddedilen kararnameler bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte
yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş
hükümleri, bu değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer.
F. Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet
kullanılmasına izin verme
Madde
92 – Milletlerarası hukukun
meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu
milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının
gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin
verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara
vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı
kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde
Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir.
III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri
ile ilgili hükümler
A. Toplanma ve
tatil
Madde
93 – (Değişik birinci fıkra: 23/7/1995-4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet
Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır.
Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil
yapabilir; ara verme veya tatil sırasında, doğrudan doğruya veya Bakanlar
Kurulunun istemi üzerine, Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır.
Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin
beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır.
Ara verme veya tatil sırasında toplanan
Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu
görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez.
B. Başkanlık Divanı
Madde
94 – Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı,
Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur.
Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti
gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde
kurulur. Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı
için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. (Değişik ikinci cümle: 7/5/2010-5982/10 md.) İlk seçilenlerin görev
süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama
döneminin sonuna kadar devam eder.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları,
Meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde,
Başkanlık Divanına bildirilir, Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki
oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt
çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en
çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla
oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin
bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır.(1)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanvekillerinin Katip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi, seçim nisabı,
oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı,
Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis
içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında,
Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy
kullanamazlar.
C. İçtüzük siyasi parti grupları ve kolluk
işleri
Madde
95 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı
içtüzük hükümlerine göre yürütür.
İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının,
Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak
yolda düzenlenir. Siyasi parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina,
tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı
eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri
kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir.
D. Toplantı ve karar yeter sayısı
Madde
96 – (Değişik birinci fıkra: 31/5/2007-5678/3 md.) (2) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil
bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük
Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt
çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye
tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.
Bakanlar Kurulu üyeleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin katılamadıkları oturumlarında, kendileri yerine oy kullanmak üzere bir bakana yetki
verebilirler. Ancak bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok iki oy
kullanabilir.
E.
Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması
Madde
97 – Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak
yayımlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük
hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu oturumlardaki görüşmelerin
yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır.
Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki
Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başkaca bir karar alınmadıkça, her
türlü vasıta ile yayımı serbesttir.
IV. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme
ve denetim yolları
A. Genel olarak
Madde
98 – Türkiye Büyük Millet Meclisi soru, Meclis araştırması, genel
görüşme, gensoru ve Meclis soruşturması yollarıyla denetleme yetkisini
kullanır.
Soru, Bakanlar Kurulu adına, sözlü veya yazılı
olarak cevaplandırılmak üzere Başbakan veya bakanlardan bilgi istemekten
ibarettir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
fıkrada geçen; ”on gün içinde” ibaraleri, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 30 uncu maddesiyle “beş gün içinde” olarak değiştirilmiştir.
(2) 23/5/1987
tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında
Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 16/6/2007 tarihli ve 26554 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla değişik
31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı
Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan
halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı
31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi
edinilmek için yapılan incelemeden ibarettir.
Genel görüşme, toplumu ve Devlet
faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurulunda görüşülmesidir.
Soru, Meclis araştırması ve genel görüşme ile
ilgili önergelerin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile cevaplandırılma,
görüşme ve araştırma yöntemleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.
B. Gensoru
Madde
99 – Gensoru önergesi, bir siyasi parti grubu adına veya enaz
yirmi milletveki-linin imzasıyla verilir.
Gensoru önergesi, verilişinden sonraki üç gün
içinde bastırılarak üyelere dağıtılır; dağıtılmasından itibaren on gün içinde
gündeme alınıp alınmayacağı görüşülür. Bu görüşmede, ancak önerge sahiplerinden
biri, siyasi parti grupları adına birer milletvekili, Bakanlar Kurulu adına
Başbakan veya bir bakan konuşabilir.
Gündeme alma kararıyla birlikte, gensorunun
görüşülme günü de belli edilir; ancak gensorunun görüşülmesi, gündeme alma
kararının verildiği tarihten başlayarak iki gün geçmedikçe yapılamaz ve yedi
günden sonraya bırakılamaz.
Gensoru görüşmeleri sırasında üyelerin veya
grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri veya Bakanlar Kurulunun
güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır.
Bakanlar Kurulunun veya bir bakanın düşürülebilmesi,
üye tamsayısının salt çoğunluğuyla olur; oylamada yalnız güvensizlik oyları
sayılır.
Meclis çalışmalarının dengeli olarak
yürütülmesi amacına ve yukardaki ilkelere uygun olmak kaydıyla gensoru ile
ilgili diğer hususlar İçtüzükle belirlenir.
C.
Meclis soruşturması (1)
Madde
100 – Başbakan veya
bakanlar hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az onda
birinin vereceği önerge ile, soruşturma açılması istenebilir. Meclis, bu istemi
en geç bir ay içinde görüşür ve gizli oyla karara bağlar. (1)
Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde,
Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye
sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her parti için ayrı
ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından
soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay
içinde Meclise sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona
iki aylık yeni ve kesin bir süre verilir. (Ek
cümle: 3/10/2001-4709/31 md.) Bu süre içinde raporun Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına teslimi zorunludur.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/31 md.) Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün
içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde görüşülür ve gerek
görüldüğü takdirde ilgilinin Yüce Divana sevkine karar verilir. Yüce Divana
sevk kararı ancak üye tamsayısının salt çoğunluğunun gizli oyuyla alınır.
Meclisteki
siyasi parti gruplarında, Meclis soruşturması ile ilgili görüşme yapılamaz ve
karar alınamaz.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 31 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan
"karara bağlar" ibaresinden önce gelmek üzere "gizli oyla"
ibaresi eklenmiştir.
İKİNCİ BÖLÜM
Yürütme
1. Cumhurbaşkanı
A. Adaylık ve
seçimi (1)
Madde
101 – (Değişik: 21/1/2017-6771/7 md.)
Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim
yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından,
doğrudan halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en
fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son
yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az
yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen aday
gösterebilir.
Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeliği sona erer.
Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt
çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa,
bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk
oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan
aday, Cumhurbaşkanı seçilir.
İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan
birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan
adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır.
İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde
yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı
seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece
Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir.
Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve
başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve
esaslar kanunla düzenlenir.
–––––––––––––––––––––
(1)
Bu madde başlığı “ A. Nitelikleri ve tarafsızlığı” iken, 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
B. Seçimi
Madde
102 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
C. Andiçmesi
Madde
103 – Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet
Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer:
"Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin
varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin
kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne,
demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı
kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde
herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden
ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve
üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle
çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine
andiçerim."
D. Görev
ve yetkileri
Madde
104 – Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye
Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın
uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.
Bu amaçlarla Anayasanın ilgili maddelerinde
gösterilen şartlara uyarak yapacağı görev ve kullanacağı yetkiler şunlardır:
a)
Yasama ile ilgili olanlar:
Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk
günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak,
Türkiye Büyük Millet Meclisini gerektiğinde
toplantıya çağırmak,
Kanunları yayımlamak,
Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye
Büyük Millet Meclisine geri göndermek,
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları
gerekli gördüğü takdirde halk oyuna sunmak,
Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün, tümünün veya belirli hükümlerinin
Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesi ile
Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin
yenilenmesine karar vermek,
b) Yürütme alanına ilişkin olanlar:
Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek,
Başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve
görevlerine son vermek,
Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna
başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulunu başkanlığı altında toplantıya çağırmak,
Yabancı devletlere Türk Devletinin
temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet
temsilcilerini kabul etmek,
Milletlerarası andlaşmaları onaylamak ve
yayımlamak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk
Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek,
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar
vermek,
Genelkurmay Başkanını atamak,
Milli Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırmak,
Milli Güvenlik Kuruluna Başkanlık etmek,
Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu
kararıyla sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde
kararname çıkarmak,
Kararnameleri imzalamak,
Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi
ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak,
Devlet Denetleme Kurulunun üyelerini ve
Başkanını atamak,
Devlet Denetleme Kuruluna inceleme, araştırma
ve denetleme yaptırtmak,
Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek,
Üniversite rektörlerini seçmek,
c)
Yargı ile ilgili olanlar:
Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay
üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıvekilini, Askeri Yargıtay üyelerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.
Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda
verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve
yetkileri kullanır.
E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali
Madde
105 – Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili
bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen
işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır;
bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur.
Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve
emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz.
Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı,
Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi
üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır.
F.
Cumhurbaşkanına vekillik etme
Madde
106 – Cumhurbaşkanının
hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden
ayrılması hallerinde, görevine dönmesine kadar, ölüm, çekilme veya başka bir
sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde de yenisi seçilinceye
kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder ve
Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
G.
Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği
Madde
107 – Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreterliğinin kuruluşu, teşkilat ve çalışma esasları, personel atama
işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir.
H. Devlet Denetleme Kurulu
Madde
108 – İdarenin hukuka
uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin
sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme
Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve
sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü
kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki
işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda,
her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar.
Silahlı Kuvvetler ve yargı organları, Devlet
Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır.
Devlet Denetleme Kurulunun üyeleri ve üyeleri
içinden Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından, Cumhurbaşkanınca
atanır.
Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi,
üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, kanunla düzenlenir.
II. Bakanlar Kurulu
A. Kuruluş
Madde
109 – Bakanlar Kurulu,
Başbakan ve bakanlardan kurulur.
Başbakan, Cumhurbaşkanınca, Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeleri arasından atanır.
Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri
veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından Başbakanca
seçilir ve Cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine
Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir.
B.
Göreve başlama ve güvenoyu
Madde
110 – Bakanlar Kurulunun
listesi tam olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Türkiye Büyük Millet
Meclisi tatilde ise toplantıya çağrılır.
Bakanlar Kurulunun programı, kuruluşundan en
geç bir hafta içinde Başbakan veya bir bakan tarafından Türkiye Büyük Millet
Meclisinde okunur ve güvenoyuna başvurulur. Güvenoyu için görüşmeler, programın
okunmasından iki tam gün geçtikten sonra başlar ve görüşmelerin bitiminden bir
tam gün geçtikten sonra oylama yapılır.
C. Görev sırasında güvenoyu
Madde
111 – Başbakan, gerekli
görürse, Bakanlar Kurulunda görüştükten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisinden
güven isteyebilir.
Güven istemi, Türkiye Büyük Millet Meclisine
bildirilmesinden bir tam gün geçmedikçe görüşülemez ve görüşmelerin bitiminden
bir tam gün geçmedikçe oya konulamaz.
Güven istemi, ancak üye tamsayısının salt
çoğunluğuyla reddedilebilir.
D. Görev
ve siyasi sorumluluk
Madde
112 – Başbakan, Bakanlar
Kurulunun başkanı olarak, Bakanlıklar arasında işbirliğini sağlar ve hükümetin
genel siyasetinin yürütülmesini gözetir. Bakanlar Kurulu, bu siyasetin
yürütülmesinden birlikte sorumludur.
Her bakan, Başbakana karşı sorumlu olup ayrıca
kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden
de sorumludur.
Başbakan, bakanların görevlerinin Anayasa ve
kanunlara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri
almakla yükümlüdür.
Bakanlar Kurulu üyelerinden milletvekili
olmayanlar; 81 inci maddede yazılı şekilde Millet Meclisi önünde andiçerler ve
bakan sıfatını taşıdıkları sürece milletvekillerinin tabi oldukları kayıt ve
şartlara uyarlar ve yasama dokunulmazlığına sahip bulunurlar. Bunlar Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri gibi ödenek ve yolluk alırlar.
E.
Bakanlıkların kurulması ve bakanlar
Madde
113 – Bakanlıkların
kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teşkilatı kanunla düzenlenir.
Açık olan bakanlıklarla izinli veya özürlü
olan bir bakana, diğer bir bakan geçici olarak vekillik eder. Ancak, bir bakan
birden fazlasına vekillik edemez.
Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile Yüce
Divana verilen bir bakan bakanlıktan düşer. Başbakanın Yüce Divana sevki
halinde hükümet istifa etmiş sayılır.
Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç
onbeş gün içinde atama yapılır.
F.
Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu (1)
Madde
114 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
(Mülga
birinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
116 ncı madde gereğince seçimlerin
yenilenmesine karar verildiğinde Bakanlar Kurulu çekilir ve Cumhurbaşkanı
geçici Bakanlar Kurulunu kurmak üzere bir Başbakan atar.
Geçici Bakanlar Kuruluna, Adalet, İçişleri ve
Ulaştırma bakanları Türkiye Büyük Millet Meclisindeki veya Meclis dışındaki
bağımsızlardan olmak üzere, siyasi parti gruplarından, oranlarına göre üye
alınır.
(Mülga
dördüncü fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
(Mülga
beşinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
(Mülga
altıncı fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
(Mülga
yedinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
madde 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile yürürlükten
kaldırılmış olup aynı Kanunun 18 inci maddesi uyarınca bu maddenin yürürlükten
kaldırılması, birinci, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkralarının
ilgaları bakımından yayımı tarihinde; ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları
bakımından birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı
seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte yürürlüğe
girecektir.
G.
Tüzükler
Madde
115 – Bakanlar Kurulu, kanunun uygulanmasını göstermek veya
emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştayın
incelemesinden geçirilmek şartıyla tüzükler çıkarabilir.
Tüzükler, Cumhurbaşkanınca imzalanır ve
kanunlar gibi yayımlanır.
H.
Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi
Madde
116 – Bakanlar Kurulunun,
110 uncu maddede belirtilen güvenoyunu alamaması ve 99 uncu veya 111 inci
maddeler uyarınca güvensizlik oyuyla düşürülmesi hallerinde; kırkbeş gün içinde
yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu halde güvenoyu alamadığı
takdirde Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına danışarak,
seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Başbakanın güvensizlik oyu ile düşürülmeden
istifa etmesi üzerine kırkbeş gün içinde veya yeni seçilen Türkiye Büyük Millet
Meclisinde Başkanlık Divanı seçiminden sonra yine kırkbeş gün içinde Bakanlar
Kurulunun kurulamaması hallerinde de Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Yenilenme
kararı Resmî Gazetede yayımlanır ve seçime gidilir.
İ. Milli
Savunma
1.
Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı
Madde
117 – Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi
varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur.
Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı
Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine
karşı, Bakanlar Kurulu sorumludur.
Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin
komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine
getirir.
Genelkurmay Başkanı, Bakanlar Kurulunun
teklifi üzerine, Cumhurbaşkanınca atanır; görev ve yetkileri kanunla
düzenlenir. Genelkurmay Başkanı, bu görev ve yetkilerinden dolayı Başbakana
karşı sorumludur.
Milli Savunma Bakanlığının, Genelkurmay
Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları ile görev ilişkileri ve yetki alanı kanunla
düzenlenir.
2. Milli
Güvenlik Kurulu
Madde
118 – (Değişik birinci fıkra: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik
Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan
yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Kara, Deniz
ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından kurulur.
Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına
ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri
alınabilir.
(Değişik
birinci cümle: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî
güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye
kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar
Kuruluna bildirir. Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü
ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını
zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Bakanlar Kurulunca değerlendirilir.
(1)
Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Başbakan ve
Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir.
Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Milli
Güvenlik Kurulu Başbakanın başkanlığında toplanır.
Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri kanunla düzenlenir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
fıkrada bulunan; “öncelikle dikkate alınır” ibaresi, 3/10/2001 tarihli ve 4709
sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle “değerlendirilir” olarak değiştirilmiştir.
III. Olağanüstü yönetim usulleri
A. Olağanüstü
haller
1. Tabii
afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı
Madde
119 – Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik
bunalım hallerinde, Cumhurbaşkanı
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde
veya bütününde süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.
2.
Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması
sebepleriyle olağanüstü hal ilanı
Madde
120 – Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak
ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait
ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin
ciddi şekilde bozulması hallerinde, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan
Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir
veya birden fazla bölgesinde veya bütününde, süresi altı ayı geçmemek üzere
olağanüstü hal ilan edebilir.
3.
Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme
Madde
121 – Anayasanın 119 ve 120 nci maddeleri uyarınca olağanüstü hal
ilanına karar verilmesi durumunda, bu karar Resmî Gazetede yayımlanır ve hemen
Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi
tatilde ise derhal toplantıya çağırılır. Meclis, olağanüstü hal süresini
değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine, her defasında dört ayı
geçmemek üzere, süreyi uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.
119 uncu
madde uyarınca ilan edilen olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek
para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile olağanüstü hallerin her türü için ayrı
ayrı geçerli olmak üzere, Anayasanın 15 inci maddesindeki ilkeler doğrultusunda
temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya nasıl durdurulacağı, halin
gerektirdiği tedbirlerin nasıl ve ne suretle alınacağı, kamu hizmeti
görevlilerine ne gibi yetkiler verileceği, görevlilerin durumlarında ne gibi
değişiklikler yapılacağı ve olağanüstü yönetim usulleri, Olağanüstü Hal
Kanununda düzenlenir.
Olağanüstü hal süresince, Cumhurbaşkanının
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı
konularda, kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir. Bu kararnameler, Resmî
Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına
sunulur; bunların Meclisce onaylanmasına ilişkin süre ve usul, İçtüzükte
belirlenir.
B.
Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali
Madde
122 – Anayasanın tanıdığı hür demokrasi düzenini veya temel hak
ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilanını gerektiren
hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması veya savaş hali,
savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, ayaklanma olması veya vatan veya
Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin
bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin
yaygınlaşması sebepleriyle, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu,
Milli Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan
sonra, süresi altı ayı aşmamak üzere yurdun bir veya birden fazla
bölgesinde veya bütününde sıkıyönetim ilan edebilir. Bu karar, derhal Resmî
Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına
sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya
çağırılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekli gördüğü takdirde sıkıyönetim
süresini kısaltabilir, uzatabilir veya sıkıyönetimi kaldırabilir.
Sıkıyönetim süresinde, Cumhurbaşkanının
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sıkıyönetim halinin gerekli kıldığı
konularda kanun hükmünde kararname çıkarabilir.
Bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır ve
aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Bunların Meclisce
onaylanmasına ilişkin süre ve usul İçtüzükte belirlenir.
Sıkıyönetimin her defasında dört ayı aşmamak
üzere uzatılması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararına bağlıdır. Savaş
hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.
Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde
hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, idare ile olan
ilişkileri, hürriyetlerin nasıl kısıtlanacağı veya durdurulacağı ve savaş veya
savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi halinde vatandaşlar için getirilecek
yükümlülükler kanunla düzenlenir.
Sıkıyönetim komutanları Genelkurmay
Başkanlığına bağlı olarak görev yaparlar.
IV. İdare
A. İdarenin
esasları
1. İdarenin
bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği
Madde
123 – İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla
düzenlenir.
İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden
yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
Kamu
tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak
kurulur.
2.
Yönetmelikler
Madde
124 – Başbakanlık, bakanlıklar
ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve
tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla,
yönetmelikler çıkarabilirler.
Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede
yayımlanacağı kanunda belirtilir.
B. Yargı yolu
Madde
125 – İdarenin her türlü
eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm: 13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz
şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya
milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime
ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.
Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler
ile Yüksek Askeri Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Ancak,
Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma
hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.
İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre,
yazılı bildirim tarihinden başlar.
(Değişik
birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve
işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette
yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda
gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak,
idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı
kararı verilemez.
İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç
veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına
karar verilebilir.
Kanun, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim,
seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık
nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan
zararı ödemekle yükümlüdür.
C.
İdarenin kuruluşu
1. Merkezi
idare
Madde
126 – Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya
durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere;
iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır.
İllerin idaresi yetki genişliği esasına
dayanır.
Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum
sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı
kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
2.
Mahalli idareler
Madde
127 – Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli
müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve
karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek
oluşturulan kamu tüzelkişileridir.
Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile
yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.) Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki
esaslara göre beş yılda bir yapılır. (Mülga
ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) (…) Kanun, büyük yerleşim merkezleri
için özel yönetim biçimleri getirebilir.
Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık
sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki
denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile
hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu
organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme
kadar uzaklaştırabilir.
Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde,
mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu
görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli
ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve
usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.
Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin
görülmesi amacı ile, kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik
kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile
karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile
orantılı gelir kaynakları sağlanır.
D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler
1. Genel ilkeler
Madde
128 – Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu
tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu
hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu
görevlileri eliyle görülür.
Memurların
ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,
hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla
düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/12
md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri
saklıdır.
Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul
ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.
2. Görev
ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence
Madde
129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara
sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları
mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.
(Değişik
üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi
dışında bırakılamaz.
Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve
savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin
yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları,
kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun
olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında
işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla
belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine
bağlıdır.
E.
Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları
1.
Yükseköğretim kurumları
Madde
130 – Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde
milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile;
ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma,
yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli
birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip
üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur.
Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre,
kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim
ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir.
Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli
bir biçimde yayılmasını gözetir.
Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve
yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilirler.
Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin
bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez.
Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler,
Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe
sağlanır.
Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre;
rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve
atanır.
Üniversite yönetim ve denetim organları ile
öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili
organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden
uzaklaştırılamazlar.
Üniversitelerin hazırladığı bütçeler;
Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına
sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme
tabi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir.(1)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 29/10/2005
tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve
katma bütçelerin” ibaresi “merkezi yönetim bütçesinin” şeklinde değiştirilmiş
ve metne işlenmiştir.
Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve
bunların seçimleri, görev, yetki ve
sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim
elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim
elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları
ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime
giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili
ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim
elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim
elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat
içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim
kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması
kanunla düzenlenir.
Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim
kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim
elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan
yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir.
2.
Yükseköğretim üst kuruluşları
Madde
131 – Yükseköğretim
kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek,
yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma
faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler
doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen
kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının
yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.
(Değişik
ikinci fıkra: 7/5/2004-5170/8 md.) Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler ve
Bakanlar Kurulunca seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla
belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet
yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve
Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur.
Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu
ve çalışma esasları kanunla düzenlenir.
3.
Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tabi olanlar
Madde 132 - Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına
bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine tabidir.
F. Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili
haber ajansları(1)
Madde
133 - (Değişik: 8/7/1993-3913/1 md.)
Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve
işletmek kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir.
(Ek fıkra: 21/6/2005-5370/1 md.) Radyo
ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler, siyasi parti gruplarının üye
sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri
adaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak
suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve
Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri,
seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir.
Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek
radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber
ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu madde
başlığı " F. Radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber
ajansları" iken, 21/6/2005 tarihli ve 5370 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
G. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Madde 134
– Atatürkçü düşünceyi,
Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini
bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla;
Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde,
Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih
Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip
"Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur.
Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için
Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine
tahsis edilir.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun;
kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil
kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir.
H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
Madde
135 – Kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup
olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini
kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak,
meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü
ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile
kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen
usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu
tüzelkişilikleridir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi
teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına
girme mecburiyeti aranmaz.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları
dışında faaliyette bulunamazlar.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları
organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday gösteremezler.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari
ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek
kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya
Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine
yenileri seçtirilir.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç
işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği
hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya
üst kuruluşlarını faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı,
yirmidört saat içerisinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını
kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden
yürürlükten kalkar.
İ.
Diyanet İşleri Başkanlığı
Madde
136 – Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı,
laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında
kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda
gösterilen görevleri yerine getirir.
J. Kanunsuz emir
Madde
137 – Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta
olan kimse, üstünden aldığı
emri, yönetmelik, tüzük,
kanun veya Anayasa
hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri
verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile
yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.
Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine
getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.
Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde
kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar
saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yargı
I. Genel
hükümler
A. Mahkemelerin bağımsızlığı
Madde
138 – Hakimler,
görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı
kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı
yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez;
genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde
yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya
herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme
kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir
suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
B. Hakimlik ve savcılık teminatı
Madde
139 – Hakimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe
Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya
kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük
haklarından yoksun kılınamaz.
Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan
dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği
kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar
verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.
C. Hakimlik ve savcılık mesleği
Madde
140 – Hakimler ve savcılar
adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler
meslekten hakim ve savcılar eliyle yürütülür.
Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve
hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler.
Hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları,
hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin
ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında
disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle
ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma
yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren
suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük
işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla
düzenlenir.
Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını
bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri hakimlerin yaş haddi, yükselme ve
emeklilikleri kanunda gösterilir.
Hakimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden
başka, Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar.
Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden
Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.
Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki
idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere
tabidirler. Bunlar, hakimler ve savcılara ait esaslar dairesinde
sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hakimlere ve savcılara tanınan her türlü
haklardan yararlanırlar.
D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli
olması
Madde
141 – Mahkemelerde
duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı
yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli
kıldığı hallerde karar verilebilir.
Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel
hükümler konulur.
Bütün mahkemelerin her türlü kararları
gerekçeli olarak yazılır.
Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle
sonuçlandırılması, yargının görevidir.
E.
Mahkemelerin kuruluşu
Madde
142 – Mahkemelerin
kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla
düzenlenir.
(Ek fıkra: 21/1/2017-6771/13 md.) Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler
kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak
işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askerî mahkemeler
kurulabilir.
F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri
Madde
143 – (Mülga: 7/5/2004-5170/9 md.)
G. Adalet hizmetlerinin denetimi (1)
Madde
144 – (Değişik: 7/5/2010-5982/14 md.)
Adalet
hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca
denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç
denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri
eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
maddenin kenar başlığı “G. Hakim ve savcıların denetimi” iken, 7/5/2010 tarihli
ve 5982 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
H.
Askeri yargı
Madde 145 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
II. Yüksek mahkemeler
A. Anayasa
Mahkemesi
1. Kuruluşu
Madde
146 – (Değişik: 7/5/2010-5982/16 md.)
Anayasa
Mahkemesi onbeş üyeden kurulur. (1)
Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi
Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için
gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest
avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla
seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik
için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam
sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu
oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en
fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi
Danıştay (…)(2) genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından
her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak
üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim
kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim
üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe
yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş
yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.(2)
Yargıtay, Danıştay (…)(3) ve
Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi
üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (…)(4)
en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest
avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (…)(4)
en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.(3)(4)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş” şeklinde
değiştirilmiştir.
(2) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî
Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(3) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(4) Bu maddenin dördüncü fıkrasının birinci
cümlesinde yer alan “… bir üye ancak bir aday için oy
kullanabilir; …” ibaresi, aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “… de
her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve …” ibaresi, 1/8/2010
tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile
iptal edilmiştir.
Anayasa
Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla;
yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını
kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe
yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen
çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl
çalışmış olması şarttır.
Anayasa
Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile
dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden
seçilebilirler.
Anayasa
Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında Resmî veya özel hiçbir görev
alamazlar.
2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi (1)
Madde 147 – (Değişik birinci fıkra:
7/5/2010-5982/17 md.) Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler.
Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri
altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından
önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri
kanunla düzenlenir.
Anayasa
Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir
suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından
yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi
üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.
3. Görev ve yetkileri (2)
Madde 148 – Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde
kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve
esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara
bağlar. Anayasa değişikliklerini ise
sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde,
sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil
ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava
açılamaz.
Kanunların
şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp
yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve
ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır.
Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten
itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası
açılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve
özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin
kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine
başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş
olması şarttır.
(Ek
fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi
gereken hususlarda inceleme yapılamaz.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla
düzenlenir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
maddenin kenar başlığı “2. Üyeliğin sona ermesi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982
sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) 7/5/2010
tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin birinci
fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar”
ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir
Anayasa
Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi,
Yargıtay, Danıştay (…)(1) Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını,
Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar (…)(1) Kurulu ve
Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan
sıfatıyla yargılar. (1) (2)
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri
Komutanları (…)(3) da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce
Divanda yargılanırlar. (3)
Yüce
Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili
yapar.
(Değişik beşinci fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Yüce Divan
kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden
inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.
Anayasa
Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir.
4. Çalışma ve yargılama usulü (4)
Madde 149 – (Değişik: 7/5/2010-5982/19 md.)
Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul
halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla
toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği
başkanvekilinin başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel
Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik
incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir.
(4)
Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara,
iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara
Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır.
Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî
partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar
verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır.
Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları
Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve
bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve üyelerin disiplin
işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve
işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı
davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel
başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli
gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu
üzerinde bilgisi olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına
ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen
siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını
dinler.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî
Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ve “Yüksek” ibareleri madde metninden
çıkarılmıştır.
(2) 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanını,” ibaresinden sonra gelmek
üzere “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,” ibaresi eklenmiş ve metne
işlenmiştir.
(3) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile
Jandarma Genel Komutanı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(4) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci
fıkrasında yer alan “oniki” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir.
5. İptal davası
Madde 150 –
Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas
bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan
doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, iktidar ve anamuhalefet
partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az
beşte biri tutarındaki üyelere aittir. İktidarda birden fazla siyasi partinin
bulunması halinde, iktidar partilerinin dava açma hakkını en fazla üyeye sahip
olan parti kullanır.
6. Dava açma
süresi
Madde 151 –
Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen
kanun, kanun hükmünde kararname veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından
başlayarak altmış gün sonra düşer.
7. Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde
ileri sürülmesi
Madde
152 – Bir davaya bakmakta
olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin
hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü
aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu
konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.
Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi
görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden
başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar
verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır.
Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar
gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek
verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe
aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda
bulunulamaz.
8. Anayasa Mahkemesinin kararları
Madde
153 – Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları
gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun
hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu
gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının
Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde
Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca
kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden
başlayarak bir yılı geçemez.
İptal kararının yürürlüğe girişinin
ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya
çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle
görüşüp karara bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede
hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek
ve tüzelkişileri bağlar.
B. Yargıtay
Madde
154 – Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka
bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.
Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli
yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından
Hakimler ve Savcılar (…)(1) Kurulunca üye tamsayısının salt
çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. (1)
Yargıtay Birinci Başkanı, birinci
başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel
Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için
seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet
Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla
belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için
seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan,
başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve
Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin
bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
C. Danıştay
Madde
155 – Danıştay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir
idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.
Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
(Değişik
ikinci fıkra: 13/8/1999-4446/3 md.) Danıştay, davaları görmek, Başbakan ve
Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları, kamu hizmetleri ile ilgili
imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek,
tüzük tasarılarını incelemek, idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen
diğer işleri yapmakla görevlidir.
Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf
idari yargı hakim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler
ve Savcılar (…)(2) Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda
belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir. (2)
Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve
daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye
tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi
bitenler yeniden seçilebilirler.
Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan,
Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim
usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik
teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
D. Askeri Yargıtay
Madde 156 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
E. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
Madde 157 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(2) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
F. Uyuşmazlık
Mahkemesi
Madde
158 – Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri
arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir.
(1)
Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin
nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin
Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye
yapar.
Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi
arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.
III. Hakimler
ve Savcılar (…)(2) Kurulu (2)
Madde 159 – (Değişik: 7/5/2010-5982/22 md.)
Hâkimler ve
Savcılar (…)(2) Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik
teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. (2)
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki
daire halinde çalışır.
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci
sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve
savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı
gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından
Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç
üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk
dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından
seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat
olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek
üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık,
başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona
gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin
sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç
çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik
için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi
tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen
adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci
oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin
sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç
çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan
iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi “adli ve idari”
şeklinde değiştirilmiştir.
(2) 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14
üncü maddesiyle, bu maddenin başlığında ve birinci fıkrasında yer alan “Yüksek”
ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir
kez daha seçilebilir.
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin
dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri
dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün
içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.
Kurulun,
Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki (…)(1)
üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir
görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve
seçilemezler.
Kurulun
yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin
çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve
daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden
bir kısmını başkanvekiline devredebilir.
Kurul, adlî
ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme,
geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte
kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme,
görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin
kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini
karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine
getirir.
Hâkim ve
savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata (hâkimler için idarî
nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme;
görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal
ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve
gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin
teklifi ve Hâkimler ve Savcılar (…)(2) Kurulu Başkanının oluru ile
Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında
soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle
de yaptırılabilir. (3)
Kurulun
meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı
mercilerine başvurulamaz.
Kurula
bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve
savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından
atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak
çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula
aittir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, burada yer alan “asıl”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(2) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, burada yer alan “Yüksek”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(3) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun,
tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata”
şeklinde değiştirilmiştir.
Adalet Bakanlığının
merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak
çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı
mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet
Bakanına aittir.
Kurul üyelerinin
seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri,
toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve
işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel
Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.
IV. Sayıştay
Madde 160 – Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu
idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile
mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap
ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme
ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri
hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir
kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu
kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz.(1)
Vergi,
benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları
arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.
(Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî
idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay
tarafından yapılır.
Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim
usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve
yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla
düzenlenir.
(Mülga son
fıkra: 7/5/2004-5170/10 md.)
DÖRDÜNCÜ KISIM
MALİ VE EKONOMİK HÜKÜMLER
BİRİNCİ BÖLÜM
Mali Hükümler
I. Bütçe
A. Bütçenin hazırlanması ve uygulanması
Madde
161 – Devletin ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel
kişilerinin harcamaları, yıllık bütçelerle yapılır.
(Değişik
ikinci fıkra: 29/10/2005-5428/3 md.) Malî
yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve
kontrolü kanunla düzenlenir.
Kanun,
kalkınma planları ile ilgili yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve
hizmetler için özel süre ve usuller koyabilir.
Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler
dışında hiçbir hüküm konulamaz.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 29/10/2005
tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçeli dairelerin” ibaresi
“merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik
kurumlarının” şeklinde değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
B. Bütçenin görüşülmesi
Madde
162 – Bakanlar Kurulu,
merkezî yönetim bütçe tasarısı ile milli bütçe tahminlerini gösteren raporu,
mali yıl başından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine
sunar.(1)
Bütçe tasarıları ve rapor, kırk üyeden kurulu
Bütçe Komisyonunda incelenir. Bu komisyonun kuruluşunda, iktidar grubuna veya
gruplarına en az yirmibeş üye verilmek şartı ile, siyasi parti gruplarının ve
bağımsızların oranlarına göre temsili gözönünde tutulur.
Bütçe Komisyonunun ellibeş gün içinde kabul
edeceği metin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve mali yıl başına
kadar karara bağlanır.
(Değişik dördüncü fıkra: 29/10/2005-5428/4
md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda, kamu idare bütçeleri
hakkında düşüncelerini, her bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında
açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme
yapılmaksızın okunur ve oylanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe
kanunu tasarılarının Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, gider artırıcı veya
gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar.
C. Bütçelerde
değişiklik yapılabilme esasları
Madde
163 – Merkezî yönetim bütçesiyle verilen
ödenek, harcanabilecek miktarın sınırını gösterir. Harcanabilecek miktar
sınırının Bakanlar Kurulu kararıyla aşılabileceğine dair bütçelere hüküm
konulamaz. Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname ile bütçede değişiklik
yapmak yetkisi verilemez. Cari yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören
değişiklik tasarılarında ve cari ve ileriki yıl bütçelerine mali yük getirecek
nitelikteki kanun tasarı ve tekliflerinde, belirtilen giderleri
karşılayabilecek mali kaynak gösterilmesi zorunludur.(2)
D. Kesinhesap
Madde
164 – Kesinhesap kanunu
tasarıları, kanunda daha kısa bir süre kabul edilmemiş ise, ilgili oldukları
mali yılın sonundan başlayarak, en geç yedi ay sonra Bakanlar Kurulunca Türkiye
Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay, genel uygunluk bildirimini, ilişkin
olduğu kesinhesap kanunu tasarısının verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş
gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
Kesinhesap
kanunu tasarısı, yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla birlikte Bütçe Komisyonu
gündemine alınır. Bütçe Komisyonu, bütçe kanunu tasarısıyla kesinhesap kanunu
tasarısını Genel Kurula birlikte sunar, Genel Kurul, kesinhesap kanunu
tasarısını, yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla beraber görüşerek karara bağlar.
Kesinhesap
kanunu tasarısı ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine
verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve
hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez.
E. Kamu
iktisadi teşebbüslerinin denetimi
Madde
165 – Sermayesinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya
dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük
Millet Meclisince denetlenmesi esasları kanunla düzenlenir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 29/10/2005
tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasında
yer alan “genel ve katma bütçe
tasarıları” ibaresi “merkezî yönetim bütçe tasarısı” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) 29/10/2005
tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu maddede yer alan “genel ve katma
bütçelerle” ibaresi “merkezî yönetim bütçesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ekonomik Hükümler
I. Planlama;
Ekonomik ve Sosyal Konsey (1)
Madde
166 – Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin
ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke
kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde
kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin
görevidir.
Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı,
fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı
geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri
gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma
girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir.
Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye
Büyük Millet Meclisince onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve
bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla
düzenlenir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/23 md.) Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında
hükümete istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey
kurulur. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir.
II. Piyasaların denetimi ve dış ticaretin
düzenlenmesi
Madde
167 – Devlet, para, kredi,
sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı
ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak
tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.
Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak
üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri
üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve
bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kuruluna yetki verilebilir.
III. Tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve
işletilmesi
Madde
168 – Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu
altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu
hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi
tabii servet ve
kaynağın arama ve
işletmesinin, Devletin gerçek
ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve
tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek
ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim
usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu
maddenin kenar başlığı “I. Planlama” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982
sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir
IV. Ormanlar ve orman köylüsü
A. Ormanların korunması ve geliştirilmesi
Madde
169 – Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi
için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni
orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz.
Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz.
Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar
zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve
eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi
propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af
çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen
suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
Orman olarak muhafazasında bilim ve fen
bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde
kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve
fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik,
zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında
yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu
olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz.
B. Orman
köylüsünün korunması
Madde
170- Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması,
ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve
işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981
tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş
yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında
yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman
içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için
Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi
kanunla düzenlenir.
Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle
diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır.
Orman içinden nakledilen köyler halkına ait
araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır.
V.
Kooperatifçiliğin geliştirilmesi
Madde
171 – Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak,
öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan
kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.
(Mülga
son fıkra : 23/7/1995-4121/15 md.)
VI. Tüketiciler ile esnaf ve sanatkarların
korunması
A. Tüketicilerin korunması
Madde
172 – Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler
alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder.
B. Esnaf ve sanatkarların korunması
Madde
173 – Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici
tedbirleri alır
BEŞİNCİ KISIM
ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
I.
İnkılap kanunlarının korunması
Madde
174 – Anayasanın hiçbir
hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye
Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen
inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte
bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve
yorumlanamaz:
1. 3
Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu;
2. 25 Teşrinisani
1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun;
3. 30
Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine
ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;
4. 17
Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme
akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı
kanunun 110 uncu maddesi hükmü;
5. 20
Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun;
6. 1
Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki
hakkında Kanun;
7. 26
Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve
Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun;
8. 3
Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair
Kanun.
ALTINCI KISIM
GEÇİCİ HÜKÜMLER
Geçici
Madde 1 – Anayasanın halkoylaması sonucu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
olarak kabul edildiğinin usulünce ilanı ile birlikte, halkoylaması tarihindeki
Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını
kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan
görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. 18 Eylül 1980 tarihinde Devlet
Başkanı olarak içtiği and yürürlükte kalır. Yedi yıllık sürenin sonunda
Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasada öngörülen hükümlere göre yapılır.
Cumhurbaşkanı, ilk genel seçimler sonucu
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp; Başkanlık Divanı oluşuncaya kadar, 12
Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla teşekkül etmiş olan Milli Güvenlik
Konseyinin Başkanlığını da yürütür.
İlk milletvekili genel seçimleri sonunda
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başlayıncaya kadar geçecek süre
içinde, Cumhurbaşkanlığının herhangi bir surette boşalması halinde, Milli
Güvenlik Konseyinin en kıdemli üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp
Anayasaya göre yeni Cumhurbaşkanını seçinceye kadar, Cumhurbaşkanına vekalet
eder ve O'nun Anayasadaki bütün görevlerini yerine getirir ve yetkilerini
kullanır.
Geçici Madde
2 – 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla kuruluşu gösterilen Milli
Güvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı olarak hazırlanacak Siyasi Partiler Kanunu
ile Seçim Kanununa göre yapılacak ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük
Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar 2324 sayılı
Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunlara
göre görevlerini devam ettirir.
Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi Üyeliklerinden birisinin
herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin hüküm
uygulanmaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve
başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için
Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri,
Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi
olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı
Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin haiz
bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar. Altı yıllık süre
sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer.
Cumhurbaşkanlığı Konseyinin görevleri
şunlardır:
a) Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul
edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilen, Anayasada yazılı temel hak ve
hürriyetlere ve ödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk inkılaplarının, milli
güvenliğin ve kamu düzeninin korunmasına, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumuna,
Milletlerarası andlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve
yabancı kuvvetlerin Türkiyeye kabulüne, olağanüstü yönetime, sıkıyönetim ve
savaş haline dair kanunlar ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer kanunları
Cumhurbaşkanına tanınan onbeş günlük sürenin ilk on günü içinde incelemek;
b) Cumhurbaşkanının istemi ve tespit edeceği
süre içinde:
Milletvekili genel seçimlerinin yenilenmesine,
olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına ve alınacak tedbirlere, Türkiye
Radyo - Televizyon Kurumunun yönetim ve gözetimine, gençliğin yetiştirilmesine
ve Diyanet İşlerinin düzenlenmesine ilişkin
konuları incelemek ve görüş bildirmek;
c) Cumhurbaşkanının istemine göre, iç ve dış
güvenlik ile gerekli görülen diğer konularda inceleme ve araştırma yapmak ve
sonuçlarını Cumhurbaşkanına sunmak.
Geçici
Madde 3 – Anayasaya göre yapılacak ilk milletvekili genel seçimi
sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, Başkanlık Divanını oluşturması
ile birlikte:
a) 27 Ekim 1980 gün ve 2324 sayılı Anayasa
Düzeni Hakkında Kanun,
b) 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Milli
Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun,
c) 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu
Meclis Hakkında Kanun,
Yürürlükten kalkar ve Milli Güvenlik Konseyi
ile Danışma Meclisinin hukuki varlıkları sona erer.
Geçici Madde
4 – (Mülga: 17/5/1987-3361/4 md.) (1)
Geçici
Madde 5 – Yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunun
Yüksek Seçim Kurulunca ilanını takip eden onuncu gün, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında, saat 15.00 de
kendiliğinden toplanır. Bu toplantıya en yaşlı Milletvekili Başkanlık eder. Bu
toplantıda milletvekilleri andiçerler.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 25/3/1987
tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında
Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun
6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin
Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır.
Geçici
Madde 6 – Anayasaya göre kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin
toplantı ve çalışmaları için kendi içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet
Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce yürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya
aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
Geçici
Madde 7 – İlk milletvekili genel seçimi sonunda, Türkiye Büyük
Millet Meclisi toplanıp, yeni Bakanlar Kurulu kuruluncaya kadar, iş başında
olan Bakanlar Kurulunun görevi devam eder.
Geçici
Madde 8 – Anayasa ile kabul edilmiş olan yeni organ, kurum ve
kurulların kuruluş, görev, yetki ve işleyişleri ile ilgili kanunlarla,
Anayasada konulması veya değiştirilmesi öngörülen diğer kanunlar, Anayasanın
kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin görev süresi içerisinde, bu süre
içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen Türkiye Büyük Millet Meclisinin
ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna kadar çıkartılır.
Geçici
Madde 9 – İlk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük
Millet Meclisinin Başkanlık Divanı kurulduktan sonra altı yıllık süre içinde
yapılacak Anayasa değişikliklerini Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisinin geri
gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu, aynen kabul edip tekrar
Cumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile
mümkün olabilir.
Geçici
Madde 10 – Mahalli İdare seçimleri en geç Türkiye Büyük Millet
Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl içinde yapılır.
Geçici Madde
11 – Anayasanın halkoyu ile
kabul edildiği tarihte Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyesi olanların
kadroları ile görevleri devam eder. Bunlardan Anayasa Mahkemesince belli
görevlere seçilenlerin bu suretle kazanmış oldukları sıfatları saklı kalır.
Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire
ininceye kadar boşalan asıl üye kadrosuna, asıl ve yedek üye sayısı toplamı
onbeşe ininceye kadar da boşalan yedek üye kadrosuna seçim yapılmaz. Anayasa
Mahkemesinin yeni düzenlemeye intibakı sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının
onbirden, asıl ve yedek üye sayıları toplamının onbeşden aşağı düşmesi
nedeniyle yapılacak seçimlerde bu Anayasanın kabul ettiği esasa ve sıraya
uyulur.
Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire
ininceye kadar dava ve işlerde 22/4/1962 gün ve 44 sayılı Kanunun öngördüğü
toplanma yeter sayısı uygulanır.
Geçici
Madde 12 – 13/5/1981 gün ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu Kanununun geçici 1 inci maddesi uyarınca Yargıtay ve Danıştaydan
Kurulun asıl ve yedek üyeliğine; 1730 sayılı Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve
2483 sayılı Kanunla eklenen geçici madde uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı ile
Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine; 6/1/1982 gün ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun
geçici 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Danıştay Başkanlığına,
Başsavcılığına, başkanvekilliklerine ve daire başkanlıklarına, Devlet
Başkanınca seçilmiş bulunanlar, seçildikleri dönem için bu görevlerine devam
ederler.
6/1/1982 gün ve 2576 sayılı Kanunun geçici
maddelerinin idari mahkemeler Başkan ve üyeliklerine atamalara ilişkin
hükümleri de saklıdır.
Geçici
Madde 13 – Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna Yargıtaydan
seçilmesi gereken bir asıl ve bir yedek üyenin seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe
girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde yapılır.
Seçilen üyeler göreve başlayıncaya kadar
Kurul, toplantı yeter sayısını oluşturacak yedek üyenin katılmasıyla
çalışmalarını yapar.
Geçici
Madde 14 – Sendikaların gelirlerini Devlet bankalarında muhafaza
etmelerine ilişkin yükümlülükleri, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren en geç iki yıl içinde yerine getirilir.
Geçici
Madde 15 – (Mülga: 7/5/2010-5982/24 md.)
Geçici
Madde 16 – Anayasanın halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde
ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya
fiili herhangi bir mazereti olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın
halkoylamasını takip eden beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile
mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday
olamazlar.
Geçici Madde 17 – (Ek: 10/5/2007-5659/1 md.)
Bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde, Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası 10/6/1983
tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun bağımsız adayların birleşik
oy pusulasında yer almasına ilişkin hükümleri bakımından uygulanmaz.
Geçici Madde 18 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) (1)
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye
sıfatını kazanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
otuz gün içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir üyeyi Sayıştay Genel
Kurulunun ve bir üyeyi de baro başkanlarının gösterecekleri üçer aday içinden
seçer.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye
seçimi için aday göstermek amacıyla;
a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan
tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru
tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Sayıştay Genel Kurulunca
seçim yapılır. Her Sayıştay üyesinin (…) (1) oy kullanabileceği bu
seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.
b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren beş gün içinde, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı adaylık başvurusunu
ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye Barolar
Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren
beş gün içinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve
zamanda baro başkanları tarafından seçim yapılır. Her bir baro başkanının (…) (1)
oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş
sayılır.
c) (a) ve (b) bentleri uyarınca yapılan
seçimlerin sonucunda aday gösterilmiş sayılanların isimleri seçimin yapıldığı
günü takip eden gün Sayıştay ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıklarınca
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir.
ç) (c) bendi uyarınca yapılan bildirimden
itibaren on gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde seçim yapılır. Her boş
üyelik için yapılacak seçimde, ilk oylamada üye tamsayısının üçte iki ve ikinci
oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk
sağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır;
üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin üçüncü fıkrasının (a) ve (b)
bentlerinin son cümlelerinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibareleri, 1/8/2010 tarihli
ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin
7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile iptal
edilmiştir.
Cumhurbaşkanı, birer üyeyi Yargıtay ve
Danıştay kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin boşalmasından sonra
Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk,
iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından
göstereceği üçer aday içinden seçer.
Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren
kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından seçilmiş yedek
üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur.
Anayasa Mahkemesinde halen belli görevlere
seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam
eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye olanlar yaş haddine kadar
görevlerine devam ederler.
Bireysel başvuruya ilişkin gerekli
düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir.
Geçici Madde 19 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) (1)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
otuz gün içinde aşağıda belirtilen esas ve usuller dahilinde Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir:
a) Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine
alınmasına engel bir hali olmayan; yükseköğretim kurumlarının hukuk, (…) (1)
dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (…) (1)
ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye seçer. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87
sayılı Kararı ile.)
b) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri
arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık başvurusunu ilan
eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa
başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde
Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin (…) (1) oy
kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye
seçilmiş olur.
c) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri
arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan
eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur.
Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel
Kurulu seçim yapar. Her Danıştay üyesinin (…) (1) oy kullanabileceği
seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur.
ç) Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu,
kendi üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bir asıl ve bir
yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde
Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden
itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona
erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu
seçim yapar. Her üyenin (…) (1) oy kullanabileceği seçimde, en fazla
oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin
birinci cümlesinde yer alan “… iktisat ve siyasal
bilimler…” ve “… üst kademe yöneticileri…” ibareleri ile aynı maddenin (b),
(c), (ç) bentlerinin son cümlelerinde yer alan “… sadece bir aday için…”
ibareleri, 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87
sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf
olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş olan adlî
yargı hâkim ve savcıları arasından, adlî yargı hâkim ve savcıları tarafından
Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık
başvurularını ilân eder. İlân tarihinden itibaren üç gün içinde adaylar Yüksek
Seçim Kuruluna başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren iki gün
içinde Yüksek Seçim Kurulu adayların başvurularını inceler ve aday listesini
belirleyerek ilân eder. Takip eden iki gün içinde bu listeye karşı itiraz
edilebilir. İtiraz süresinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde
itirazlar incelenir, sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân edilir. Yüksek
Seçim Kurulunun kesin aday listesini ilân ettiği tarihten sonraki ikinci Pazar
günü her ilde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak
seçimlerde, o ilde ve ilçelerinde görev yapan hâkim ve savcılar oy kullanır. İl
seçim kurulları o ilde oy kullanacak hâkim ve savcıların sayısına göre sandık
kurulları oluşturur. Sandık kurullarının işlem, tedbir ve kararlarına karşı
yapılan şikâyet ve itirazlar il seçim kurulunca karara bağlanır. Adaylar propaganda
yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar
çerçevesinde özgeçmişlerini bu iş için tahsis edilmiş bir internet sitesinde
yayımlayabilirler. (İptal onbirinci
cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı
Kararı ile.) Seçimlerde en çok oy
alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. Kullanılacak oy
pusulalarıyla ilgili diğer hususlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir.
Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulalarını kendisi bastırabileceği gibi gerektiğinde
uygun göreceği il seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da yetkilidir.
Yapılacak seçimlerde, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel
Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun bu bende aykırı olmayan
hükümleri uygulanır.
e) Üç asıl ve iki yedek üye birinci sınıf
olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı
hâkim ve savcıları arasından, idarî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek
Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bölge idare mahkemelerinin
bulunduğu illerde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak bu
seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde ve yargı çevresi içerisinde kalan
yerlerde görev yapan idarî yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu seçimler hakkında
da (d) bendi hükümleri uygulanır.
Birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri
uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden iş günü görevlerine
başlarlar.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay ve Danıştaydan gelen asıl ve yedek
üyelerinin görevleri, seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder.
Bunlardan, Yargıtaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine
birinci fıkranın (b) bendi uyarınca seçilenler; Danıştaydan gelen üyelerden
görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (c) bendi uyarınca
seçilenler, sırayla göreve başlarlar.
Birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri uyarınca seçilen
üyelerden, üçüncü fıkra uyarınca göreve başlayanların görev süresi, birinci
fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen diğer Kurul üyelerinin
görev süresinin bittiği tarihte sona erer.
İlgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya
kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire
başkanı için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve sosyal haklar ile
emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı dışındaki asıl
üyelerine, (30000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile
çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir.
İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar,
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu;
a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla,
yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul şeklinde çalışır.
b) İkinci fıkra uyarınca asıl üyelerinin
göreve başladığı tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet Bakanının
başkanlığında toplanır ve bir geçici Başkanvekili seçer.
c) En az onbeş üye ile toplanır ve üye tam
sayısının salt çoğunluğu ile karar verir.
ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı
tarafından yürütülür.
Kurul müfettişleri ile adalet müfettişleri
atanıncaya kadar, mevcut adalet müfettişleri, Kurul müfettişi ve adalet
müfettişi sıfatıyla görev yaparlar.
Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli
düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır.
Geçici Madde 20 – (Ek: 20/5/2016-6718/1 md.)
Bu maddenin
Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya
soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet
başsavcılıklarından ve mahkemelerden; Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet komisyonları
üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama
dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri
hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz.
Bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde; Anayasa ve Adalet
komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığında, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığında, Başbakanlıkta ve Adalet Bakanlığında bulunan
yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması
amacıyla, yetkili merciine iade edilir.
Geçici Madde 21 – (Ek: 21/1/2017-6771/17 md.) (1)
A) Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve
Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin
yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve
Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması halinde,
27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi
birlikte yapılır.
B) Bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü
değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise Cumhurbaşkanının
göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı
tarafından düzenlenir.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1)
21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 18 inci maddesi uyarınca bu maddenin
(F) ve (G) fıkraları birlikte yapılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte,
diğer hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.
C)
Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar
Kurulu üyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü görevlerine
başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün
içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır. Başkanlık,
başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona
gönderir. Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının
üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki çoğunlukla seçimin
sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu
oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş
olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu
almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile üye
belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı
usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe
kadar görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine
göre çalışır. Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut
Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır. Görevi sona eren
ve Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden, talepleri
halinde adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine,
idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler
ve Savcılar Kurulunca seçilir; öğretim üyeleri ve avukatlar arasından
seçilenler ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu şekilde yapılan
seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye
sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir.
D) Askerî
Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine
seçilmiş bulunan kişilerin herhangi bir sebeple görevleri sona erene kadar
üyelikleri devam eder.
E) Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare
Mahkemesi ve askerî mahkemeler kaldırılmıştır.
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî
Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci
Başkan ve üyeleri ile diğer askerî hâkimler (yedek subaylar hariç) tercihleri
ve müktesepleri dikkate alınarak;
a) Hâkimler ve Savcılar Kurulunca adli veya
idari yargıda hâkim veya savcı olarak atanabilirler.
b) Aylık,
ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile
diğer hakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar,
bunların dışındaki hak ve yükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihteki mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî
Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay
Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik
hakkını elde edenlerden yaş haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle
ayrılacaklara ödenecek tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Kaldırılan
askerî yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi
aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise
ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı mercilerine dört ay
içinde gönderilir.
F) (1)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde
kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan
yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça
geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında
152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur.(1)
G) (1)
Kanunlar ve diğer mevzuat ile
Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik
yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır.(1)
H)
Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile
Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz.
YEDİNCİ KISIM
SON HÜKÜMLER
I.
Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma:
Madde
175 – (Değişik: 17/5/1987-3361/3 md.) (2)
Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet
Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir.
Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa
görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç
çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür.
Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki
tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların
görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir.
Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin
kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri
gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir.
Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya
üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun,
Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak
üzere Resmî Gazetede yayımlanır.
–––––––––––––––––––––––––––––
(1) 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 18 inci maddesi uyarınca bu maddenin (F) ve (G)
fıkraları birlikte yapılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı
seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte, diğer hükümleri
yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.
(2) 25/3/1987
tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında
Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mük.
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun
6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin
Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine,
Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine
ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna
sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya
ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır.
Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine
ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli
oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa
değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına
sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte
hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar.
Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara
seçimlerine ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası
dahil gerekli her türlü tedbir alınır.
II. Başlangıç ve kenar başlıklar
Madde
176 – Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten
başlangıç kısmı, Anayasa metnine dahildir.
Madde kenar başlıkları, sadece ilgili
oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı
gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz.
III. Anayasanın yürürlüğe girmesi
Madde
177 – Bu Anayasa, halkoylaması sonucu kabul edilip Resmî Gazetede
yayımlanması ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olur ve aşağıda gösterilen
istisnalar ile bu istisnaların yürürlüğe girmesine ait hükümler dışında
bütünüyle yürürlüğe girer.
a) İKİNCİ KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti
ve güvenliği, basın ve yayımla ilgili hükümler, toplantı hak ve hürriyetleri,
III. Bölümdeki çalışma ile ilgili hükümler,
toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt ile ilgili hükümler,
Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya
mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve
başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe girinceye kadar
mevcut kanunlar ve Milli Güvenlik Konseyinin bildiri ve kararları
uygulanır.
b) İKİNCİ KlSIM'daki; siyasi faaliyette
bulunma hakları ile siyasi partilerle ilgili hükümler, bunlara dayalı olarak
yeniden hazırlanacak Siyasi Partiler Kanununun;
Seçme ve seçilme hakkı ise yine bu hükümlere
dayalı olarak hazırlanacak Seçim Kanununun;
Yayımlanması ile yürürlüğe girer.
c) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; yasama ile ilgili
hükümler;
Bu hükümler ilk milletvekili genel seçimi
sonucunun ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Ancak bu bölümdeki Türkiye Büyük
Millet Meclisinin görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri, 29 Haziran 1981 gün
ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye
Büyük Millet Meclisi göreve başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyince yerine
getirilir.
d) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı
altındaki görev ve yetkileri ile Devlet Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu
başlığı altındaki tüzükler, Milli Savunma, olağanüstü yönetim usulleri, idare
başlığı altındaki mahalli idareler ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu hariç diğer hükümler ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya
ilişkin bütün hükümler Anayasanın halkoylaması sonucunda kabulünün Resmî
Gazetede ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna
ait yürürlüğe girmeyen hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisinin göreve
başlaması ile, mahalli idareler ile Devlet Güvenlik Mahkemelerine ilişkin
hükümler ise ilgili kanunların yayımlanması ile yürürlüğe girer.
e)
Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle birlikte yürürlüğe
girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için
yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa
bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya aykırı olmayan hükümleri
veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci maddesi gereğince
uygulanır.
f)
Kesinhesap kanunu tasarılarının görüşülme usulünü düzenleyen 164 üncü
maddenin ikinci fıkrası hükmü 1984 yılından itibaren uygulanmaya başlanır.
Yorumlar
Yorum Gönder